Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Amaç, Kapsam ve Tanımları
5510 sayılı Kanunun; amacı, kapsamı ve içeriğindeki terimlerin tanımları hakkında ayrıntılı açıklamalar
#5510Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Amacı Nedir?
Bu Kanunun amacı; sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından kişileri güvence altına almak; bu sigortalardan yararlanacak kişileri ve sağlanacak hakları, bu haklardan yararlanma şartları ile finansman ve karşılanma yöntemlerini belirlemek; sosyal sigortaların ve genel sağlık sigortasının işleyişi ile ilgili usûl ve esasları düzenlemektir.
Kimleri kapsamaktadır?
Bu Kanun; sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortasından yararlanacak kişileri, işverenleri, sağlık hizmeti sunucularını, bu Kanunun uygulanması bakımından gerçek kişiler ile her türlü kamu ve özel hukuk tüzel kişilerini ve tüzel kişiliği olmayan diğer kurum ve kuruluşları kapsar.
Yukarıda sırasıyla Kanunun 1 ve 2'nci maddeleri yer almakta olup söz konusu maddeler hakkında söylenebilecek başkaca bir husus yoktur. Fakat, Kanunun 3'üncü maddesinde yer alan tanımlar, ayrıntılı bir şekilde aşağıda incelenecektir.
5510 Sayılı Kanundaki temel kavramlar, tanımlar ve açıklamaları;
- Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişiyi ifade eder.
- Sosyal Sigortalar: Aşağıdaki kısa ve uzun vadeli sigorta kollarından oluşur.
- Kısa Vadeli Sigorta Kolları(KVSK): İş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortası kollarından oluşur. İş kazası ve meslek hastalığı primi birlikte bir sigorta kolunu oluşturur, bölünmesi mümkün değildir. Kısa vadeli sigorta kollarının tamamına tabi olunabileceği gibi bazı durumlarda bir veya birkaçına tabi olunabilir. Ama aynı şey uzun vadeli sigorta kolları için geçerli değildir.
- Uzun Vadeli Sigorta Kolları(UVSK): Malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından oluşur. Hepsi birlikte uygulanır, ayrı ayrı bir veya birkaçına tabi olmak mümkün değildir.
- Genel Sağlık Sigortası(GSS) ve Sigortalısı: Kişilerin sağlıklarının korunmasını, sağlık riskleri ile karşılaşılması halinde ise gerekli harcamaların karşılanmasını sağlayan sigortadır. Genel sağlık sigortalısı olmak için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak şart olmayıp yasal olarak Türkiye'de ikamet ediyor olmak gerekir. Genel sağlık sigortalısı sayılanlar Kanunun 60'ncı maddesinde açıklanmıştır.
- (4447 S.K.) İşsizlik Sigortası: Bir işyerinde çalışırken, çalışma istek, yetenek, sağlık ve yeterliliğinde olmasına rağmen, herhangi bir kasıt ve kusuru olmaksızın işini kaybeden sigortalılara işsiz kalmaları nedeniyle uğradıkları gelir kaybını belli süre ve ölçüde karşılayan, sigortacılık tekniği ile faaliyet gösteren zorunlu sigortadır. İşsizlik sigortasının gerektirdiği her türlü ödeme ile hizmet giderlerini karşılamak amacıyla 4447 sayılı Kanunda belirtilen esas ve usullere göre Devlet(%1), işveren(%2) ve sigortalı(%1) tarafından işsizlik primleri ödenir. İşsizlik sigortası; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile ikinci fıkrası kapsamında olanlardan bir hizmet akdine dayalı olarak çalışan sigortalıları, 4857 sayılı Kanuna göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanlardan 5510 sayılı Kanunun 52 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında işsizlik sigortası primi ödeyen isteğe bağlı sigortalılar ile aynı Kanunun ek 6 ncı maddesi kapsamındaki sigortalıları ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde açıklanan sandıklara tabi sigortalıları kapsar.
- Hizmet Akdi: 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 393'ncü maddesinde; bir işçinin, işverene bağımlı olarak belirli veya belirsiz süreli iş görmeyi ve karşılığında da işverenin; işçiye, yaptığı işe ve zamana göre ücret ödemeyi taahhüt ettiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Tanımda da görüldüğü üzere 4 ana unsuru vardır; iş, ücret, bağımlılık ve zaman.
- Ücret: Sigortalılara, işçilere, çalışanlara; saatlik, günlük, haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik arz eden brüt tutardır.
- Gelir: İş kazası ve meslek hastalığı sigortası kapsamında, sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine yapılan sürekli ödemeye denir. Örneğin; Sürekli iş göremezlik geliri olarak sigortalıya (Kanunun 19'uncu maddesinde açıklanmıştır) ölümü halinde ise ölüm geliri olarak hak sahiplerine (Kanunun 20'nci maddesinde açıklanmıştır) bağlanır.
- Aylık: Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları (Kanunun 25'nci maddesinden 35'nci maddesine kadar ki bölümde açıklanmıştır) ile vazife malûllüğü (Kanunun 47'nci maddesinde açıklanmıştır) halinde yapılan sürekli ödemeye denir.
- Haksahibi: Sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına ya da toptan ödeme yapılmasına hak kazanan; eşi, çocuğu ve ana-babasını ifade eder. Bunlar dışındaki diğer akrabalar haksahibi sayılmaz.
- Bakmakla Yükümlü Olduğu Kişi: Genel sağlık sigortalısının; sigortalı sayılmayan veya isteğe bağlı sigortalı olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan;
- Eşini,
- 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya aday çırak/çırak veya işletmelerde mesleki eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın malûl olduğu tespit edilen evli olmayan çocuklarını,
- Geçiminin sigortalı tarafından sağlandığı belirlenen ana ve babasını ifade eder.
18.01.2019 tarihi itibarıyla; er ve erbaşların GSS'li sayılmayan bakmakla yükümlü oldukları kişiler sağlıktan yararlanabilmektedirler.
Bakmakla Yükümlü Olunan Kişilerle İlgili Bazı Hususlar:
- Bakmakla yükümlü olunan kişilerin herhangi bir ülkede veya ülkemizde; sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı olmaması, kendi sigortalılıklarından dolayı gelir veya aylık almıyor olmaları gerekir.
- Bakmakla yükümlü olunan kişiler talepleri halinde, takip eden günden itibaren 60/g kapsamında GSS'li sayılabilirler ve daha sonra gelir testi yaptırarak sonucuna göre 60/c-1 veya 60/g'li olarak devam edebilirler.
- Söz konusu bu kişilerin borçlu olmamaları(kendi GSS'liğinden dolayı) halinde talep ederlerse takip eden günden itibaren tekrar bakılmakla yükümlü kişi olabilirler. Borçları bulunması halinde ise bu borçlarını ödemeleri gerekir.
- Bakmakla yükümlü olunan kişiler talepleri halinde bu statülerini istedikleri an sonlandırabilecekken, bakmakla yükümlü olan kişi eş ve çocuğunun kendisi üzerinden sağlıktan yararlanmalarını durdurmak isterse mahkeme kararına ihtiyaç duyacak; ana-babası ile ilgili aynı yönde bir durum değişikliği istemesi halinde ise bunların geçiminin kendisi tarafından sağlanmadığı yönünde bir talebi yeterli olacaktır.
- Polis Akademisi, Milli Savunma Üniversitesi ve Jandarma-Sahil Güvenlik Akademisi öğrencilerinin eş ve çocukları genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişisi sayılırlar. Öğrenci adayları için aynı durum geçerli değildir.
- Yukarıda belirtilen okullarda veya fakülte ve yüksekokullarda ilgili Kurumlar adına okumaya devam eden öğrenciler, başarısız oldukları ve sınıf tekrar etmeleri gereken yıllarda 4/C kapsamında sigortalı sayılmayacaklarından bu dönemlerde ana-babaları üzerinden bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlıktan yararlanabilirler.
- İntörn öğrenciler genel sağlık sigortalısı sayılmazlar ve bakmakla yükümlü olunan kişi olmak için gerekli şartları sağlamaları halinde bu statüden faydalanabilirler.
Bakmakla Yükümlü Olunan Ana-Babayla İlgili Bazı Hususlar:
- Ana-babaların çocukları üzerinden sağlıktan yararlanabilmeleri için; geçimlerinin GSS'li tarafından sağlandığı beyan edilmeli ve yapılacak gelir testi sonucunda aile içinde kişi başına düşen gelir, brüt asgari ücreti geçmemelidir.
- Ana-baba arasında resmi nikâh olup olmadığı önemli değildir, nüfus kayıtları esas alınır.
- Farklı çocuklar üzerinden ayrı ayrı sağlıktan yararlanabilirler.
Bakmakla Yükümlü Olunan Çocuklarla İlgili Önemli Hususlar:
- 18 yaş altı çocuklar -evlat edinilmiş veya nesebi tanınmış farketmez- evli olmadıkları müddetçe genel sağlık sigortasından her şekilde yararlanırlar. (İsterlerse evlat edinilmiş olanlar, öz ana-babaları üzerinden de yararlanabilirler.)
- Özel eğitime ihtiyacı olan çocukların; özel eğitim iş uygulama veya mesleki eğitim merkezlerine devam etmeleri hali de lise ve dengi öğrenim sayılmakta olup bu eğitimleri devam ettikçe 20 yaşına kadar bakmakla yükümlü olunan kapsamında sağlıktan yararlanabilirler.
- Yüksek öğrenimlerine devam eden çocukların, 25 yaşına kadar sağlıktan faydalanabilmeleri için eğitimleri süresince ara vermemiş olmaları gerekmekte olup; herhangi bir 2 veya 4 yıllık fakülteyi bitirmeleriyle diğerine başlamaları arasında boşta geçen süreler olursa bu süre zarfında bakılmakla yükümlü olunan statüleri sona ermekte ve gelir testi yaptırıp sonucuna göre işlem görmeleri gerekmektedir.
- Malül olan veya olmayan çocukların evlenmesi halinde bakmakla yükümlü olunan kişi statüleri sona erer.
- Herhangi bir nedenle öğrenci kaydının dondurulması halinde, öğrencilik haklarından yararlanmıyor olduklarından dolayı bu dönemde bakmakla yükümlü olunan kişi olamazlar.
- Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programlarına katılan öğrenciler, bakmakla yükümlü olunan kişi sayılmazlar.
Kimler Bakmakla Yükümlü Kişi Olamazlar?
Aşağıda belirtilen kişilerin; eş, çocuk, ana-babaları bunlar üzerinden sağlıktan yararlanamazlar.
- Yeşil kartlılar, 60/C'liler.
- GSS'liği ya da bakmakla yükümlü olduğu kişi bulunmayan Türk vatandaşlarından 18 yaşını doldurmamış olanlar.
- 18 yaşından küçük olup 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz Ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun'a göre aylık alanlar.
- Uluslararası koruma başvurusu veya statüsü sahibi ve vatansız olarak tanımlanan kişiler.
- Ülkemizde öğrenim gören yabancı uyruklu öğrenciler.
- Aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler.
- Meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında staja tabi tutulanlar.
- Tamamlayıcı ya da alan eğitimi gören öğrenciler.
- Kamu kurum ve kuruluşlarında görevli bursiyerler.
- Yükseköğretim Kanununa göre kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler.
- Korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalananlar ile ana-babası olmayan 18 yaşını doldurmamış Türk vatandaşı çocuklar.
- Stajyer avukatlar.
- Hak sahibi olarak ölüm geliri veya aylığı alanlar.
- 5510 sayılı Kanun, Ek Madde 13 kapsamında belirtilenler.
Tanımların Devamı;
- Peşin Sermaye Değeri(PSD): Kurumca sunulan/sunulacak hizmetlerden dolayı oluşan giderlerin; yaş, kesilme ihtimali ve Kurumca belirlenecek iskonto oranı dikkate alınarak hesaplanan tutarına denir. PSD'nin hesabında, sigortalının veya hak sahiplerinin gelire girme veya aylık başlangıç tarihlerindeki yaşları esas alınır ve bu yaş hesabında 6 aydan küçük yıl kesirleri dikkate alınmazken fazlası tama iblağ edilir.
- Güncelleme Katsayısı: Her yılın Aralık ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranının % 100’ü ile sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) gelişme hızının % 30’unun toplamına (1) tam sayısının ilâve edilmesi sonucunda bulunan değeri ifade eder.
- Uluslararası Koruma Başvurusu veya Statüsü Sahibi ve Vatansız Kişi: İçişleri Bakanlığı tarafından başvuru sahibi, mülteci, ikincil koruma veya şartlı mülteci statüsü sahibi veya vatansız olarak tanınan kişileri ifade eder.
Peki ülkemizde bulunan Suriyelilerin hukuki statüsü nedir?
Türkiye Cumhuriyeti’nde bulunan Suriyeliler “mülteci” değildir. Bu kişiler, geçici koruma altında olup, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile bu Kanunu dayanak alarak çıkarılan Geçici Koruma Yönetmeliğine tabidirler. Çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar, Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelik’te düzenlenmiş olup söz konusu yönetmeliğin 4'üncü maddesinde belirtildiği üzere; çalışma izni almadan çalışmaları yasaktır. Bu konuda daha fazla bilgi için Prof. Dr. Ersan ŞEN'in bu adresteki yazısını okuyabilirsiniz.
- Ödeme Dönemi: Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıkların, ödeme tarihinden takip eden ödeme tarihine kadar geçen süreyi ifade eder. 4/A (SSK) ile 4/B (BAĞKUR) emeklileri için tahsis numaralarının son hanesine göre ödemeler ayın farklı günlerinde yapılmaktadır.
4/A SSK Emeklileri İçin Ödeme Tarihi
Son Rakam | Ödeme Günü | Son Rakam | Ödeme Günü |
---|---|---|---|
9 | 17 | 8 | 22 |
7 | 18 | 6 | 23 |
5 | 19 | 4 | 24 |
3 | 20 | 2 | 25 |
1 | 21 | 0 | 26 |
4/B BAĞKUR Emeklileri İçin Ödeme Tarihi
Son Rakam | Ödeme Günü |
---|---|
9, 7, 5 | 25 |
3, 1 | 26 |
8, 6, 4 | 27 |
2, 0 | 28 |
- Ay: Ücretleri; her ayın 15'inde ödenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılar için, ayın 15'inden ertesi ayın 15'ine kadar geçen, diğer sigortalılar için ise ayın 1'i ilâ sonu arasında geçen ve otuz gün olarak değerlendirilen süreyi ifade eder.
- Yıl: Ücretleri; her ayın 15'inde ödenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılar için, 15 Ocak tarihinden ertesi yılın 15 Ocak tarihine kadar geçen, diğer sigortalılar için ise 1 Ocak ilâ 31 Aralık tarihleri arasında geçen ve 360 gün olarak değerlendirilen süreyi ifade eder.
- Katılım Payı: Sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için, genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından ödenecek olan tutardır. Katılım payı ile ilgili daha ayrıntılı açıklamalar sağlık uygulama tebliği ile ilgili sayfada yer alacaktır.
Bu konunun anlatımı buraya kadardır. 5510 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılanların kimler olduğunu görmek, Kanunun 4'üncü maddesi ile ilgili bölüme ulaşmak için buraya tıklayınız.